Geçmişim... 9 yaşından öncesine dair hiç bir şey hatırlamıyordu Nagami. Bu acı ve hasret dolu o günlerini düşünürken sinirlenmek normal bir şey gibi kalıyordu. Gözlerinin etrafındaki damarlar çatlayacakçasına teninden fırlıyoru. Dişleri birbirine kenetlenmiş, tırnakları avuç içlerini kanatmış bir şekilde kendini sıkıyordu. Gözlerini kapadı ve bir gevşeyerek ağaçların birini yaslandı. Yıllardır geçirdiği anıları bir kenara bırakıp sadece huzura konsantre oldu. Fakat bir süre sonra beynindeki sesler artmaya başlamıştı. Rüzgarın ve kuşların sesleri bir yana ailesi gibi gelen iki kişiden sesler duyuyordu. Hayal meyal da olsa yüzlerini hatırlamaya başlamıştı. Yaklaşık 3 yaşında babası araştırma yaparken zehirlenerek ölmüştü. Annesi ise babasının ölümüne dayanamayıp Nagami 4 yaşında iken kendini asmıştır. Bu sıralarda abisi ile yalnız kalmışlar ve onunla yaşamaya devam etmişlerdi. 9 Yaşında antreman yapmak için amegakurenin dış tarafındaki bir ormana gitmişler ve burada shinobiler tarafından abisi öldürülmüştü. Nagami hızla oradan uzaklaşırken bir ağaca çarparak yere düşmüş ve o anda hafızasını kaybetmişti. Yaşlı bir adam onu büyütmüştü fakat 12 yaşında iken bir shinobi tarafından öldürülmüştü. Kendisi ölecek iken bir Konoha ninjası olan Zero Uchiha tarafından kurtarılmıştı. O ciddi ve korkutucu bakışları asla aklından çıkmıyordu. Bunları düşünürken gözlerindki acıyı hissetti. Kanlar akmaya başlamıştı. Hızla gözlerini sildi fakat artık gözleri farklıydı...
Gözleri halkalar dan oluşuyor gibiydi. Göz bebeği yerinde siyah bir halka vardı. Bunun etrafında eşit boşluklarda halkalar devam ediyordu. Nagami şaşkınlığından ne olduğunu anlayamamıştıki. Kontrolünü kaybetmişçesine haraketler etmeye başlamıştı. Vücudunu kontrol edemiyor sanki biri onun yerine yürüyordu...
...
...
...
...
Gözlerini açtığında bir ağacın altındaydı. Yanında bir çocuk cesedi yatıyor ve kim olduğunu bilmiyordu. Etrafta hiç bir kan yoktu fakat çocuk nefessiz bir şekilde öylece yatıyordu. Ölmüş olma ihtimaline karşı dikkatlice ona bakmaya devam etti. Gözleri birden normal halini almaya başlamıştı, çocuğa baktığında toz bulutları arasında yok olmuştu. Bu olanlara anlam veremiyordu Nagami. Fakat insanı ürküten o gözlerden kurtulduğuna da sevinmiyor değildi. Sevinmesi mi gerekiyor yoksa üzülmesi mi gerekiyor; şu durumda karar verilebilecek gibi gözükmüyordu. Neler olmuştu da birden anıları canlanmış ve bu gözler ortaya çıkmıştı...
...
...
Düşüncelerinden sıyrılıp yavaş bir şekilde bir ağacın dibine oturdu. Ailesini düşünerek daha da huzur buluyordu. O gözlerin çıkmasından korkmuyor değildi fakat kalbi artık rahattı. 3 yıldır ilk kez gülümsüyordu. İçinde bir neşe, yüzünde bir gülümseme vardı. Ayaklarını boylu boyunca uzattı ve sırtını ağaca yasladı. Kafasını geriye doğru eğerek ağaca koydu. Ellerini başının arkasına yerleştirdi ve öylece oturup eskileri düşünmeye başladı.